Takdir görmüyorsanız yanlış ortamdasınız. |
Takdir görmüyorsanız yanlış ortamdasınız Evet yukardaki yazının yazının fotoğrafı silik ve hikayeyi özetleyen kısmı biraz okunması zor. Yazı ve resim iyi değil. Ama içerik koca bir hayata ders olacak şekilde mükemmel. Özetle ne diyor bu yazı. Değerinizi bilmeyen ortamlarda bulunmayın asla anlaşılmaz diyor. Zorlamayın şartları. Kıymet bilmeyenlere kıymetinizi anlatmak için çabalamak yerine kıymetinizi bilen ortamlarda […]
Takdir görmüyorsanız yanlış ortamdasınız
Evet yukardaki yazının yazının fotoğrafı silik ve hikayeyi özetleyen kısmı biraz okunması zor. Yazı ve resim iyi değil. Ama içerik koca bir hayata ders olacak şekilde mükemmel.
Özetle ne diyor bu yazı. Değerinizi bilmeyen ortamlarda bulunmayın asla anlaşılmaz diyor. Zorlamayın şartları. Kıymet bilmeyenlere kıymetinizi anlatmak için çabalamak yerine kıymetinizi bilen ortamlarda bulunun. Belki de kıymetini bilmeyenler onu kavramak için yeterli değildir, belki de bilgileri yetmiyor sizi kavramaya, ya da gönülleri bunu kavramaya izin vermiyor. Ya da yukardaki hikayedeki gibi bulundukları ortam kavramalarına izin vermiyor. Bazen de her başarılı insanın ve kurumun düşmesini bekleyen yakınında duran dostları vardır, belki de onlardan biriyle karşılaşmışızdır. Özetle zorlamaya gerek yok. Kendinizi anlatmaya harcayacağınız zamanın çok daha azını daha çok şeyi başarmaya harcamalısınız.
Her başarı destekçilerini de düşmanlarını da yaratır. Siz düşmanlarınızla vakit kaybetmeyin. Başarıdan doğan çevresel düşmanlıklar ve husumetler mücadele edilmesi gereken düşmanlıklar değildir. Siz önünüze bakın arkanızdan konuşuluyorsa, arkamdan niye konuşuluyor diye sorgulamayın. Çünkü arkanızdan konuşuluyorsa siz öndesiniz bu konuşmaları durduramazsınız. Bu işin doğasıdır.
BİZİM KEMANIMIZ CEMİYETÇİLİK. Cemiyetçiliği başarıyla yürütüyoruz. Bizi anlamayanlar olması çok doğal. Çünkü biz Kemanımızı orkestramızla birlikte iyi çalıyoruz. Salonumuz dolup taşıyor. Kemanımızı keyifle dinleyip anlayan bu muhteşem kitle varken, çaldığımız kemani yaptığımız müziği anlamayanlara zorla dinletmeye gerek yok. İcraatınızı Anlamayanı dinlemeye zorlarsanız siz incinirsiniz ve asla anlamayana anlatamazsınız. Yalnız o muhteşem salonumuzun kapısını hep açık tutun. Sonradan da olsa Sizin kemanla ustalığınızı anlayabilen, ve o muhteşem salonunuzun kapısına gelenlerin yazıdaki metroda dinlemeyenler sınıfında değerlendirip tavır almayın. Onları salonun güzel bir yerine oturtun. Unutmayın İcra ettiğiniz o muhteşem müziği dinlemeyi öğrendiklerinde birlikte mutlu olacaksınız. Sorun belki de dinlemeyenler de değil bulundukları ortamdadır.
Hani derler ya eniştem beni niye öptü. İşte bu yazıda öyle bir şey diyelim. Kıssadan hisse.