Suriye’de, bölgedeki mezhepsel gerilim tırmanırken yaşananların Türkiye’ye etkilerini değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Zekiye Seda Sönmez,” Bu olay Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Bir yandan Türkiye’den sığınmacılar geri gidecek denilirken, şuanda önemli bir kesim özellikle Aleviler Suriye’yi terk etmek istiyor. Bunların çoğu Türkiye’ye yönelecektir. Burada var olanlar daha gitmezken yeni birleri gelecek gibi görünüyor” dedi.

Suriye’de Alevilerin yoğun yaşadığı Lazkiye ve Tarsus’ta gerginlik sürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise 830’u sivil olmak üzere toplam bin 311 kişinin ölümünü doğruladı. Öncüşehir’e konuşan Siyaset Bilimci Dr. Zekiye Seda Sönmez, Türkiye’nin Suriye’den yeni bir göç dalgası ile karşılaşıp karşılaşmayacağı ve Suriye’de yaşanan katliamların Türkiye’nin bölgesel güvenliği açısından bir tehdit oluşturup oluşturmadığı gibi sorulara yanıt verdi. TÜRKİYE’YE OLASI GÖÇ DALGASISuriye’de son dönemde artan şiddet olaylarına dikkat çekerek ülkenin kritik bir süreçten geçtiğini belirten Sönmez, “Son günlerde Suriye’den maalesef çok kötü haberler alıyoruz. Suriye çok kritik bir durumda. 3 aylık geçici hükümet bölge ülkeleri ile diplomatik ilişkiler kurarak bir şeyler yapıyor gibiydi. Şuanda Aleviler ve Şam yönetimi açısından büyük bir sorun söz konusu. Burada Orta Asya’dan gelen cihatçıların bu olayı tetiklediğini söylemek mümkün.  Bu saldırılar dehşet boyuta ulaştı. Şiddet dalgası son günlerde arttı. Katliamlar Esad kalıntılarını avlama adına vahşet yaşandı. Şehirlere, köylere ve sivil halka yönelik suçlar gerçekleşti. HTŞ güçleri ise cihatçı gruplar kadın, erkek, çocuk demeden katliam yapıyor. Burada ürkütücü bir mezhepçilik söz konusu. Suriye insan hakları gözlemevi de yaşananları teyit ediyor. Suriye’nin sahil kısmında da büyük bir istikrarsızlık söz konusu. Çünkü ülkenin Güneyinde İsrail ağırlığı var ve Dürziler, İsrail ile hareket diyor. Kuzeyde ise Kürtler, Araplar ile ayrı bir durumdalar ve bu sorun çözülmeden Alevi sorunu meydana geldi. Şuandaki Şam yönetimi Alevileri sisteme dahil etmek istiyor mu konusu netleşmedi. Şuan ideolojik olarak Alevileri orada tehlikeli gören bir zihniyet söz konusu, bunu aşabilmeleri büyük bir soru işareti. Burada Esad yanlısı olanlara karşı bunlar yapılıyor diye mezhep yönünden değil, siyasi boyutu olduğunu söyleyenler var. Ancak bunu da söylemek çok abartılı bir söylem çünkü zaten ülkede Esad gitmiş durumda. Ayrıca o zaman da Aleviler Esad yanlısı değildi. Bu olay Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Daha önce de Ürdün ve Lübnan dahil, ülkemiz sığınmacı akınına uğradı ve kendi sorunları ile Türkiye’ye gelip ülkemizde de yapısal ve siyasi sorunlara yol açtılar. Bir yandan Türkiye’den sığınmacılar geri gidecek denilirken, şuanda önemli bir kesim özellikle Aleviler Suriye’yi terk etmek istiyor. Bunların çoğu Türkiye’ye yönelecektir. Burada var olanlar daha gitmezken yeni birleri gelecek gibi görünüyor” dedi.

SURİYE’DE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SORUNU GÜNDEME GELEBİLİR Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı yatırımlar ve bölgede oynadığı aktif role rağmen, geçici yönetimin 3 ay içinde zor durumda kaldığını belirten Sönmez, “Ayrıca Türkiye Suriye’ye yatırım yaptı, kazananların başında Türkiye anıldı ve himayesinde gelişmiş İslamcı, tabirle ‘Suriye Devrimi’ yaşandı ve Türkiye aktif rol göstericiliğinde olacak derken yönetim 3 ay içinde zor durumda kaldı. Burada Türkiye de zor durumda kaldı. Ve kuzeydoğusunda Rojava bölgesi de kırmızı çizgidir. Ankara, orada bir Kürt yapısına izin vermek istemiyor. Bu durumda ülkeyi kontrol etmekle zorlanan bir Şam Rojava ile de baş edemeyecek ve bu durumda Aleviler ile yaşanan sorun başka yerlere de sıçrayabilecek.  Bölgede toprak bütünlüğü sorunu gündeme gelebilir. Ayrıca diğer etnik gruplar da ortaya çıkabilir. Bu durumda bastırılan bir alevi toplumu diğer toplumları da tetikler” diye konuştu. SURİYE KRİZİ TÜRKİYE’YE SIÇRAYABİLİR Mİ? Suriye’de yaşanan Alevi karşıtlığının Türkiye’ye sıçrama ihtimaline dikkat çekerek, bu durumun büyük bir toplumsal tehlike yaratabileceğini vurgulayan Sönmez, “En önemli boyut Türkiye için; Alevi karşıtlığı Türkiye’de de gündeme gelebilir. Alevilerin içerisinde Türkmen Alevi’si, Arap Alevi’si, Kürt Alevi’si farklı olabilir ancak sonuçta hepsini Alevi olması neticesinde hepsinin birleşmesi söz konusu olur. Arap Alevilerinin Türkiye’de milyonlarca akrabası var aynı topluluğun parçası olması sebebiyle oradaki Alevileri İslam düşmanı diye tarif etmek Türkiye’de de büyük tehlike yaratır. Hedef olanlara karşı söylem ve eylemler gerçekleşmesi ülkemiz açısından büyük tehlike yaratır. Böyle bir provoke ortamının olmamasını dilerim. Çünkü geçmiş yıllarda da alevi katliamları yaşandı ve kimse böyle bir durum yok diyemez. Bu olayı Türkiye’nin gündemine sokmak isteyebilirler ve dikkatli olunması gereken bir durum aksi durumda daha önce yaşananlar gibi bizi de bu ateş maalesef ki içine alabilir. Türkiye’de şunda Alevi, Sünni kavgası üzerinden hareket etmek olayın boyutunu ülkemize taşımak olur. Türkiye’de İsrail’i yardıma çağıracağız diyen Alevi şeyhleri var. Bu da yanlış bir durum ve o ateşin oradan buraya taşınmasına yardım etmektir. Böylelikle Alevi Sünni sorunu ortaya çıkıp daha önce yaşanan sorunların benzeri tekrar yaşanabilir. Bu sebeple hassas davranılması gereken bir sorun olarak açık, net ortadadır” dedi.

ÖNCÜ ŞEHİR