Prof. Dr. Ahmet GÖKSEL
Prof. Dr. Ahmet  GÖKSEL
Ne Yaparsam Olmuyor.
  • 17 Şubat 2024 Cumartesi
  • 1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars
  • +
  • -

Uzun zamandır unuttuğum çok hoş bir şarkıyı hafta başında tekrar dinledim. Emre Aydın’ın Grup Model eşliğinde seslendirdiği bir şarkı, adı “Bir Pazar Kahvaltısı”. Bittikçe tekrar tekrar dinliyorum. Bestesi, yani melodik altyapısı çok güzel ama güftesi, yani sözleri bambaşka. İnsanın içini acıtıyor, alıp bir başka dünyalara götürüyor. Yazımın başlığı da bu şarkıdan alındı: “Ne Yaparsam Olmuyor”. […]

Uzun zamandır unuttuğum çok hoş bir şarkıyı hafta başında tekrar dinledim. Emre Aydın’ın Grup Model eşliğinde seslendirdiği bir şarkı, adı “Bir Pazar Kahvaltısı”. Bittikçe tekrar tekrar dinliyorum. Bestesi, yani melodik altyapısı çok güzel ama güftesi, yani sözleri bambaşka. İnsanın içini acıtıyor, alıp bir başka dünyalara götürüyor. Yazımın başlığı da bu şarkıdan alındı: “Ne Yaparsam Olmuyor”.

“Uyurken izliyorum en sevdiğim halini, saçların dağınık, yüzünde yastık izi, Bir Pazar kahvaltısı gibi.

Küçük oyunlarının, büyük savaşlarının arasında olduğu kadar bir aşktı bizimkisi. Bir Pazar gecesi uykusu gibi.

Ne yaparsam olmuyor, olmuyor eskisi gibi. Güldürmüyor, ağlatmıyor kimse senin gibi.”

Sevdiğine hasret çeken, arkasından başka hiç kimseyle mutlu olamayan bir erkeğin, giden sevgili arkasından ağıtıdır bu şarkı. Kadınlarımızın hunharca katledildiği şu günlerde bu şarkıyı dinliyorum ve düşünüyorum. Böylesine seven, unutamayan ve sevdiğinin arkasından böylesi bir şiir yazabilen bir erkek, sevdiği kadına eziyet edebilir mi? Bırakın eziyeti, sevdiğini öldürebilir mi? Böyle bir hasret yumağı içinde sevdiğine acı vermek bir yana, kendi acısını kendi içinde yaşayıp kelimelere döken bir erkek sevdiğine kıyabilir mi diye düşünüyorum. Cevabım her seferinde “imkansız, yapamaz” oluyor.

Peki, bu cinayetler, bu şiddet, bu vahşet niye? Nereden kaynaklanıyor onca kadının canına mal olan bu hayvanca psikoloji? Ve her seferinde gelip gelip hoşgörüsüzlük sokağının sonunda sevgisizlik evinin kapısında parçalanıyor düşüncelerim.

Büyük ölçüde, ekonomik sıkıntı, artık gidecek başka bir yol, yürünecek başka bir hedef olmadığına dair ümit yoksunluğundan kaynaklanan bu hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik, şiddeti tetikleyen temel unsurları oluşturuyor gibi geliyor bana. Bir toplumda hoşgörü ve sevgi hükümranlığını yitirir ve yerini kavga, hoşgörüsüzlük ve anlayışsızlık psikolojisine bırakırsa, her şey bu yeni temel üzerine inşa edilmeye başlanır. Anlayışı değil kavgayı, sevgiyi değil düşmanlığı, toplanmayı değil ayrışmayı esas kabul eden bu yeni psikoloji, sağlıksız bir varoluş, sağlıksız bir yaşam biçiminin başlangıç noktasıdır.

Sevgi birliktelik, sevgi paylaşılan değerler, sevgi amaç ve araç birliğidir. Sevgi neşeyi, güzellikleri olduğu kadar sıkıntı ve zorlukları da birlikte göğüsleyebilme becerisidir. Kadını toplumdan soyutlayan bir anlayış içinde birlikteliğin oluşması, çocuklarını sayarken kız çocuklarını bunun içine katmayan, kızlarını mal gibi alıp satmakta hiçbir yanlışlık görmeyen bir feodal yapının, bütün bu saydıklarımızı sağlıklı değerlendirmesi de mümkün değildir.

Ağladığını belli etmemesi öğretilen bir erkek çocuğunun, sıkıntısını sevdiğiyle paylaşması, zorluklara birlikte göğüs germesi mümkün olmadığı gibi, karısını bir mal gibi para vererek satın alan bir zihniyetin sevinç ve neşeyi de birlikte yaşayamayacağı, kadına bir mal gibi davranacağı da açıktır.

Demek ki, önce sevgiyi, hoşgörüyü, karşılıklı anlayışı inşa etmemiz gerek. Sonra kadını mal gibi alıp satan zihniyeti yok edeceğiz. Bilahare kadın erkek bir arada yaşamanın güzelliğini keşfedeceğiz. Kızlarımızı okutacağız, doktor, mühendis, hemşire, öğretmen yapacağız.

Sonra biz erkekler, kızdığımız zaman şiddete başvurmayı değil, ağlayarak deşarj olmayı keşfedeceğiz. Ne zaman sevdiklerimizin arkasından tabancaya bıçağa sarılmak yerine elimize kağıt kalem alıp “Ne yaparsam olmuyor, olmuyor eskisi gibi. Güldürmüyor, ağlatmıyor kimse senin gibi.” diye duygularımızı yazabilirsek, işte o zaman şiddet sona erecek.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Yorumlara Kapalıdır

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Ramazan Bayramı Mesajı.

Ramazan Bayramı Mesajı.

10 Nisan 2024, Ramazan Bayramı Mesajı. için yorumlar kapalı
Ziyaret Kabulleri

Ziyaret Kabulleri

14 Aralık 2023, Ziyaret Kabulleri için yorumlar kapalı
Kentsel Dönüşüm: Şehrin Yeniden İnşası

Kentsel Dönüşüm: Şehrin Yeniden İnşası

14 Ocak 2024, Kentsel Dönüşüm: Şehrin Yeniden İnşası için yorumlar kapalı
Rahmetli NİYAZOĞLU’na vefa.

Rahmetli NİYAZOĞLU’na vefa.

18 Ocak 2024, Rahmetli NİYAZOĞLU’na vefa. için yorumlar kapalı
Colombiadan selam

Colombiadan selam

9 Şubat 2024, Colombiadan selam için yorumlar kapalı
Çevresel Faktörlerin Serbest Zaman ve Rekreasyon Faaliyetlerine Etkileri

Çevresel Faktörlerin Serbest Zaman ve Rekreasyon Faaliyetlerine Etkileri

28 Ocak 2024, Çevresel Faktörlerin Serbest Zaman ve Rekreasyon Faaliyetlerine Etkileri için yorumlar kapalı
Tokat Federasyonumuzun birlik beraberlik yemeği.

Tokat Federasyonumuzun birlik beraberlik yemeği.

20 Ocak 2024, Tokat Federasyonumuzun birlik beraberlik yemeği. için yorumlar kapalı
Kent Koleji burslarından faydalanmak.

Kent Koleji burslarından faydalanmak.

26 Aralık 2023, Kent Koleji burslarından faydalanmak. için yorumlar kapalı
Hızır MURTEZAOĞLU: Teşekkürler
2023-12-14 12:18:34
Hızır MURTEZAOĞLU: Teşekkürler
2023-12-14 12:18:22
Hızır MURTEZAOĞLU: Teşekkürler
2023-12-14 12:18:02