Bir ulusun, esarete boyun eğmeyerek bağımsızlık destanını hukukla taçlandırdığı günün yıl dönümündeyiz. Lozan Barış Antlaşması, sadece bir imza değil; Türk milletinin iradesinin, inancının ve kararlılığının uluslararası alanda kabulüdür. 101 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğin de yürütülen Milli Mücadele’nin diplomatik zaferle taçlandığı bu büyük gün, emperyalizme karşı kazanılmış en onurlu barışın adıdır. Değerli tarihçilerimizden […]
Bir ulusun, esarete boyun eğmeyerek bağımsızlık destanını hukukla taçlandırdığı günün yıl dönümündeyiz.
Lozan Barış Antlaşması, sadece bir imza değil; Türk milletinin iradesinin, inancının ve kararlılığının uluslararası alanda kabulüdür. 101 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğin de yürütülen Milli Mücadele’nin diplomatik zaferle taçlandığı bu büyük gün, emperyalizme karşı kazanılmış en onurlu barışın adıdır.
Değerli tarihçilerimizden Prof. Dr. Ergün Aybars’ın dediği gibi, “Lozan, Sevr ile çizilmek istenen kaderin yırtılıp atıldığı, bağımsızlığın hukukla tescillendiği bir antlaşmadır.”
Prof. Dr. Engin Berber ise Lozan’ı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi ve geleceğe açılan kapısı” olarak tanımlar.
Lozan, yalnızca sınırların değil; egemenliğin, hukuk düzeninin, ekonomi politikalarının ve çağdaş bir millet olma iradesinin de belgesidir. Kapitülasyonların kaldırılmasıyla ekonomik bağımsızlık, azınlık düzenlemeleriyle toplumsal eşitlik, Boğazlar rejimiyle jeopolitik güvence sağlanmıştır.
Bu büyük antlaşmanın yıldönümünde; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İsmet Paşa’yı ve Lozan heyetindeki tüm vatan evlatlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Onların bize bıraktığı bu bağımsız vatanı, aynı kararlılıkla ve aynı bilinçle korumaya ant içiyoruz.
Lozan yaşadıkça, Cumhuriyet dimdik ayakta duracaktır.
Kutlu olsun!
Hızır Murtezaoğlu
KADEKON Genel Başkanı