Bugün, emeğin en yüce değer olduğunu haykırdığımız, alın terinin karşılıksız bırakılmaması gerektiğini bir kez daha yüksek sesle dile getirdiğimiz gündür: 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü.

Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi coşkulu, toprağı gibi verimli, insanı gibi çalışkan bir milletin evlatları olarak bizler, emeğe ve üretime olan saygımızı her fırsatta dile getiriyoruz. Bu özel günde, ülkemizi kalkındıran, gece gündüz demeden çalışan, fabrika bacalarını tüttüren, toprağı işleyen, evimizi yapan, çocuklarımızı eğiten, bizleri sağlıkla yaşatan tüm emekçileri en içten duygularımızla selamlıyoruz.

KADEKON olarak bizler, emeğin kutsallığına inanıyor, dayanışmanın gücünü benimsiyor ve eşitlikçi bir toplumun ancak emekçinin hakkını aldığı bir düzende mümkün olacağına yürekten inanıyoruz.

Tarih boyunca, Karadeniz insanı zorlu coğrafyasıyla mücadele ederken, emeğin ne demek olduğunu en iyi bilen topluluklardan biri olmuştur. Tırnaklarıyla kazıyarak geçimini sağlayan balıkçılarımızdan yaylalarda çalışan üreticilerimize, yeraltında ter döken madencilerimizden öğretmenlerimize kadar herkesin emeği bu ülkenin temel harcıdır.

Bu nedenle 1 Mayıs sadece bir bayram değil, aynı zamanda bir farkındalık günüdür.
Eşit haklar, güvenli çalışma koşulları, adil ücret politikaları ve sendikal örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların korunması ve geliştirilmesi için verdiğimiz mücadelede 1 Mayıs önemli bir dönüm noktasıdır.

Bu anlamlı günde, ülkemizin dört bir yanında emeğiyle onurla yaşayan tüm kardeşlerimizin bayramını kutluyor, alın teriyle yükselen bir Türkiye’nin inşasında birlikte omuz omuza yürümenin gururunu yaşıyoruz.

YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN EMEK VE DAYANIŞMA!
YAŞASIN KARADENİZ’İN ONURLU EMEKÇİLERİ!

Saygılarımızla,
Hızır MURTEZAOĞLU